"Toulon'da RCT'yi desteklemiyoruz, RCT için yaşıyoruz" Leicester Fainga'anuku'nun Mayol'daki son maçından önceki sert sözleri

"Bire bir sayılan maçlar" (Pierre Mignoni'den ödünç alınan bir ifade) yaklaşırken, Leicester Fainga'anuku yine kaplanın gözünü bulmuş gibi görünüyor.

Bordeaux maçında kan kaybeden ve Bayonne maçında parlayan All Black (25 yaşında, 7 maç), Castres karşısında takım arkadaşlarına bir kez daha yol göstermeyi umuyor.

Bu yaz Crusaders'a katılacak olan dev oyuncu için bu maç, Mayol'daki son maçı olması nedeniyle çok daha özel.

Kariyerinizin başlangıcından bu yana, ister Crusaders ister Toulon olsun, finallerde oynamadığınız tek bir sezon olmadı. Katılan takımlar ile kazanan takım arasındaki farkı yaratan nedir?

Kazananın rakiplerini şaşırtmayı başaran kişi olduğunu düşünmeyin, tam tersi. Bana göre anahtar, kendinizi yeniden icat etmek değil, stratejinizde hiçbir şeyi değiştirmemek, her şeyi biraz daha iyi yapmaktır. Bu yüzden biraz daha kesin, biraz daha mücadeleci, biraz daha keskin, biraz daha hızlı olmamız gerekecek. Yerine koyduğumuz şeye inanıyoruz, bu yüzden uygulamada cerrahi olalım. Ve kafamızda, "kahretsin, bu sezonun son haftası olabilir" diyerek kendimizi kaptırmamalıyız. Hayır, bir Pazartesi daha, bir Salı daha olacak ve midemizde korkuyla gelmemeliyiz.

Ama gerçek şu ki: bu son hafta olabilir. Bu düşüncenin bizi bunaltmasına nasıl izin vermeyiz?

Güvenle ilerlemeliyiz. Ekip, bu baskı dolu anlarda kendimize güvenebilmemiz için sezon boyunca süreçleri uygulamaya koydu. Haftamızın nasıl ilerleyeceğini, maçtan dört gün önce, sonra üç gün önce ve başlama vuruşuna kadar ne yapmamız gerektiğini biliyoruz.

Kişisel olarak, bu tür maçlarda takıma ne katabileceğinizi düşünüyorsunuz?

Çizgiyi kırıp defansa baskı yapmamın bekleneceğini biliyorum, ancak daha genel bir tehlike yaratmak için etrafımda oynamak da istiyorum. Takımı öne çıkarmak, aynı zamanda bir pas tetikleyebilmek ve takım arkadaşlarımı her an boşluğa sokmak istiyorum.

Geçtiğimiz yıl play-off'larda La Rochelle'e karşı aldığınız yenilgi Castres karşısında size ne kadar yardımcı olacak?

La Rochelle'e karşı çeyrek final, takım için bir travmaydı. Bir ders aldık çünkü bir tarafta, ölüm kalım maçına nasıl yaklaşılacağını bilen bir takım vardı ve diğer tarafta Toulon vardı. Ama nihayetinde, acı verici olsa da, o gün muazzam bir şekilde büyüdüğümüzü biliyorum. Artık oyunu daha iyi kontrol etmeyi, maç hızlandığında duygularımızı yönetmeyi ve bu yüksek baskı altındaki karşılaşmalara nasıl yaklaşacağımızı biliyoruz.

Evde oynamanın gerçekten bir şeyi değiştirdiğini düşünüyor musunuz? Çünkü, sonuçta, takımlar, oyuncular ve stratejiler aynıdır...

Açıkçası, özellikle "evde oynamak" Mayol'da oynamak anlamına geldiğinde. Benim için gerçekten özel bir yer. Çünkü, rugby'nin tüm stratejik yönlerinin ötesinde, bu sahanın özel bir havası var. Mayol eşsiz; dünyada böyle bir stadyum görmedim. Taraftarlar sahaya yakın ve başka yerlere göre biraz daha fazla gürültü var, bu da bize ekstra enerji veriyor. Burada RCT'yi desteklemediğimizi, RCT için yaşadığımızı hissediyorsunuz.

Ne olursa olsun bu Mayol'daki son maçınız olacak...

Sizi uyarıyorum, çok duygusal olabilirim (gülümseme) . Çünkü Toulon'da kariyerimde ilk kez bir bölgeyi, bir şehri temsil ettiğimi hissettim. Burada sadece bir ragbi oyuncusu değilsiniz, bir barometresiniz: tüm bir halkı mutluluğa veya üzüntüye sürükleyebilirsiniz. Bu önemsiz değil, size eşsiz bir sorumluluk veriyor. Kaçıramayacağınız anlamına gelmiyor, hakkınız olmadığı anlamına geliyor. Bu yüzden, iki muhteşem yılın ardından Mayol'da oynayacağım son seferin bu olduğunu bilmek beni derinden etkiliyor.

Duygulara yenik düşmemek için ne yapmalıyız?

Kişisel olarak, duygusal olma konusunda bir sorunum yok, tam tersi. Kendimi inşa etmeme yardımcı oluyor. Bazı adamlar kendi dünyalarında kalmak için duygulardan kaçınmaya çalışıyorlar, ama ben öyle değilim. Bana daha da fazla kararlılık veriyor. Kendim için değil, takım arkadaşlarım, stadyumda çılgına dönen 17.000 Toulon taraftarı ve televizyonlarının arkasındaki herkes için oynadığımı fark etmek hoşuma gidiyor. Bu özel, eşsiz. Ve bunu asla hafife almamalısınız.